- Selam, Ozal. Nasılsın?
- Selam, herif. İyim, sen nasılsın?
- Ben de iyim. Dün işten geç geldim. İstanbul gençlerinin yarısı bizim barımıza gelmişler gibi ya.
- Niçin? Özel bir gün mi idi?
- Hayır, hiç özel bir şey olmadı ki. Benim üstümdeki apartmana yeni taşınan kızı gördün mü?
- Aaa... hatırlıyorum, uzun boylu sarışın kadın mı?
- Evet, çok qüzel bir kız.
- Nereli o?
- Amerikadan türkçe öğrenmek için gelmiş.
- Aaa... Tanıştın mı onunla?
- Tabi!
- Nasıl? Ne diyor?
- Beni apartmanda görmüş ve bara geldiği zaman hatırladı.
- Vay be! Ne şans!
- Evet, yarın sinemaya götüreceğim...
- Vay vay, burda daha Amerikalı kız arkadaşları var mı?
- Bilmiyorum, soracağım bügün.
- Tamam, bana haber verç
- Tamam, cebini söndürme.
No comments:
Post a Comment